6 Mart 2016 Pazar
AH VAH velayet
sünnetleri uygulamamak, kabul etmemek manasında değildir. sünnetler,,, en azından ibadet yönlü sünnetler farzlarla berabermi açığa çıktı? işte bu nokta insanların kemal bulma noktasında zıllara ,,, bilhassa gösterişe teveccüh ettiği nokta oluyor. ali kara... seni biraz akıllı görüyor,,, hakkı açığa çıkarmada niyetli görüyor ve diyorum ki;;; ismailağa cemaati içinde iken (velayet yolundan nübüvvet yoluna) gayri ihtiyari ismailağa cemaatinin batınına teveccüh ederdim. cemaatin bir çoğu nun gösteriş makamı ile alakadar olduğunu gördüğümde bu işin sırrına vakıf olamamıştım. ALLAH CC beni irşad manasında tam bir safha ya getirdiği an bu işlerin sırrı çorap söküğü gibi batınımda cereyan etmeye başladı. şimdi anlıyorum ki, hakikat namına batınına derece kabilinden bir çizgi atamayan sofiler, tarikatle beraber nafilelerin çokluğu ile bu gösteriş makamı ile tebelleş oluyorlar,, dediğimiz gibi bunun sebebi , batın hakikat namına bir şey elde etmiş olmadığından. işte bu safha da RESUL ALLAH s.a.v in sahabeyi yetiştirme usulündeki kayda değer adımlar akla geliyor. RESUL ALLAH s.a.v. in tebliğinde ilk önce ne gelmektedir? el cevap; LA İLAHE İLLALLAH kelimesinin tebliği bu kelime ile beraber farz lar varmıydı? el cevap; yoktu biz diyoruz mu ki? farzlar eda edilmesin demiyoruz. diyoruz ki;; farzlar ile beraber,, sünnetler ,öncesi sonrası sünnetler ile kılınsın,,, bilhassa bid atlere sakınma hususunda aşırı derecede ihtimam gösterilsin. tercihimiz odur ki,,, bir çok sünneti ihya edip bir iki bid at katmak tansa az sayıda sünnet le iştigal edip bid at siz bir dine yönelmek daha efdal diye görüyorum. çünkü bu gidişat ile yolcu sofi kısa zamanda , niyeti halis ise farzların edası hakkında zikrin yüksekliği ile beraber ALLAH cc nuruna namzet olacak, aynı zamanda ehemmiyet yönü ile farzların farkına varacaktır. halbuki şimdiki sofiler yönlendikleri cihette farzlar ile nafileler arasında ki farkı anlamamaktalar.... hata ve hatta nafilelerin çokluğu farzların ehemmiyetini örtmektedir. nafilelere fazlaca yönelmenin yanlış bir yönü de zıllara teveccüh dür.(velayet kemalatı) aslın (nübüvvet) bir namzeti var ise.... zılla teveccüh küfürdür.
ASILDAN BİR CÜZ ZILL 'IN , KÜLL 'ÜNE GALİPTİR.
yine hatırlatmak ta yarar görüyorum;
SONDAKİLERİN BAŞA DERC EDİLMESİ TARİK İ NAKŞİ DEDİR ,, DİNDE DEĞİL. eflatunun haberi size gelmiştir. İSA a.s sorulduğunda özellikleriniş sormuş,, ve o peygamberdir demiştir. ona uyun.. buyrun efendim berber gideli uyalım dendiğinde ise eflatunun cevabı;;;ONUN BU SAATTEN SONRA KATACAĞI BİR ŞEY YOKTUR demiştir. zamanımızdaki ilim ehli nin karşımızdaki durumu dahi böyledir RESUL ALLAH s.a.v in ONA UYUN emri nin sırrı ve bu hadisin getireceği sorumluluk şu hadiste gizlidir. “Beni ademin en cömerti, en kerimi ve en sahisi benim. Benden sonra, onların en kerimi, en cevadı ise, bir recul, bir ademdir ki; o adem (hususi) bir ilim bilecek ve o ilmini neşredecektir. Kıyamet gününde müstakilen bir cemaat halinde baas olunacaktır.” http://vaadedilenmehdi.blogspot.com/2014/09/bir-recul.html
okuyan birisi ,,, yazının linkini videonun altına atsın.
YanıtlaSil