her ne kadar her şeyi olduğu gibi anlatsam, ortaya döksem de, bir şeyin iyi anlaşılmadığı kanısındayım.
nübüvvet kemalatı dedim, yani peygamberlik kemalatı. şüphesiz peygamberlerin dahi olmadığı bir dönemde , bu kemalata namzet şahısa uyulur ise bi tamam bu kemalat elde edilebilir.
aynı peygamberler gibi 301. mektup.
her ne kadar ismailağa cemati ve ilim ehli istemezuk derlersede, bu kemalata uyup uymama konusunda içtihad sahibi değiller.
RESUL ALLAH .s.a.v. in uyun emri ortada durur iken...
dikkat ediniz eyyy ilim ehlii , arkaya attığınız ,görmek istemediğiniz sorumluluk sizlere küfür olarak dönecektir.
çünkü nübüvvet kemalatı sahibi zat mansıp sahibi ise imamete geçirilir. yani irşada yönelir. imamın irşadı da biz zatihi peygamber irşadı gibidir. peygamberler dahi imam dır.
uyma noktasında taaccüp edip geri duran ehli ilim ve sofiyye ilmi ölçüsünde küfür ile muavezene olacaklardır.
avam hazretleri bu konuda pek şans lı, halbuki en büyük kötülüğü ve uğraşı onlarla vermiş olmama rağmen, ALLAH CC koruması üzerlerinde. kaldıki kendileri cennetin suretin e bile sahip olma hissiyatına sahip değiller. vesselam.
nübüvvet kemalatı aynı peygamberler gibi az sayıda insanın sahip olduğu bir kemalat. genel itibarı ile peygamber çevresindeki kişilerde görülen bir kemalat olsa da zaman harici , yani peygamberlerin olmadığı döneme ALLAH CC lutfu ile mülhem olabilir. kısaca anlatmak gerekirse ,ALLAH CC bir peygamber göndermeyi irad etmiş olsa idi biz peygamber olacaktık. böylesi bir zatın da uyulma zorunluluğu olduğu gibi,şahit olma hususu peygamberler gibidir. BU ALLAH CC FAZLI DIR DİLEDİĞİNE VERİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder